Yerli Yapay Kalp Pompası Geliyor

Prof. Dr. Süha Küçükaksu, kalp nakliyle ilgili son gelişmeleri anlattı. Küçükaksu, ‘İstanbul Yapay Kalp Pompası’ adlı yerli projenin 2 yıl içinde hastalara uygulanacağını söyledi

Prof. Dr. Süha Küçükaksu, kalp nakli konusunda önemli çalışmalara imza atan isimlerin başında geliyor. Türkiye’de ilk kez 2011’de total yapay kalp ile yaşayan hastanın ameliyatını gerçekleştiren, 2001’de minyatür yapay kalp pompasını ABD’den getirerek başarıyla kullanan Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan yardımcısı Kalp Damar Cerrahisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süha Küçükaksu; 1998’den bu yana kalp nakli, yapay kalp ve yapay dolaşım üzerine çalışmalar yürütüyor.

Türkiye’de ilk kez 2010’da Sağlık Bakanlığı’nın desteğiyle İstanbul’da özel bir hastanede kalp nakli yapay kalp programını başlatan ve Koç Üniversitesi ile ortak yürütülen ‘İstanbul Yapay Kalbi’ projesinin tıbbi sorumlusu olan Prof. Dr. Küçükaksu 2006’da kurduğu Yapay Organlar Derneği Başkanlığı görevinde bulunuyor.

Koç Üniversitesi Makine Mühendisliği MARC Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Lazoğlu ve ekibi tarafından yürütülen yerli yapay kalp projesinde sona yaklaşıldığını da belirten Küçükaksu; “TÜBİTAK destekli projenin ilk aşaması tamamlandı. Lazoğlu ve ekibi ile yapay kalp pompası ürettik. Kan çalışmaları olumlu sonuçlandı. Hayvan deneylerine başladıktan 1 yıl sonra, 2018-2019 arasında hastalarda yerli yapay kalp pompası kullanıma girebilecek. Yerli cihazın adı İstanbul Yapay Kalp Pompası olacak. Yapay kalp gelecek dönemde kalp pili gibi yaygın hale gelecek. Yerli üretim çok önemli bir konuydu. Lazoğlu ve ekibiyle bunu başardık” diye konuştu.

‘10 yıl daha erken’

Türkiye’de yılda 80 bin kalp ameliyatının yapıldığı belirtiliyor, kalp ameliyatları neden bu kadar yüksek oranda?

Malesef ülkemizde ortalama yaşam süresi artarken, gelişmiş ülkelerde yaşayan insanlara göre 10 yıl daha erken yaşlarda kalp damar hastalıkları ortaya çıkıyor. Bunun nedeni özellikle koroner damar hastalıklarına yol açan risk faktörlerinin yeterince kontrol altına alınamamış olması. 80 milyon nüfusun ortalama 3.5 milyonu koroner kalp hastası. Bu hastalara her yıl 300 bin hasta daha ekleniyor. Amerika’da 150 bin nüfusa bir kalp cerrahi merkezi düşerken, Avrupa’da 1 milyon nüfusa, ülkemizde ise 350 bin nüfusa bir merkez düşüyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2014’te tüm branşlarda yapılan toplam ameliyat sayısı 10.3 milyon. Bu açıdan bakarsanız, kalp ameliyatları, genel ameliyatlar içinde yüzde 1 bile değil.

‘Kadavra bağışı az’

Kalp nakli bekleyenlerin şansı nedir?

Kalp bulunan hastaların bir kısmı maalesef ameliyat sırasında veya 1 yıl içinde hayatını kaybetme riski bulunuyor.

Son evre kalp yetersizliğine yönelik en etkili tedavi metodu olmasına karşın, kalp nakli malesef uygulama açısından çok az sayıda hastada etkinliğini gösteriyor. Bu nedenle de kalp nakline alternatif olarak minyatür yapay kalp destek cihazlarının kullanımı yaygınlaşıyor. Ülkemizde kadavradan organ bağışının çok az olduğu düşünülürse, en önemli tedavi yöntemi minyatür yapay kalp destek cihazları.

Kalp yetersizliğinin tedavisinde yeni yöntemler hakkında bilgi verir misiniz? Yapay kalp sistemleri, kalp pompası nedir? Kimlere uygulanır?

“Hasta kalbin yerine geçen cihazlara ‘yapay kalp’ sistemleri diyoruz. Organ bağışı azlığı nedeniyle kalp nakli bekleme süreleri çok uzuyor. Kalp nakline kadar hastayı hayatta tutmak, kalp nakline uygun olmayanlarda ise uzun süreli kalıcı destek için bu sistem kullanılıyor. Minyatür yapay kalp pompası ve total yapay kalp olmak üzere iki sistem mevcut. Çoğu hastada kalpteki ana sorun sol karıncık dediğimiz, sol ventrikülde yaşanıyor.

Yapay kalp pompası ile eğer sol taraf düzelirse, kalbin sağ tarafı da bir süre sonra adapte olabiliyor. Hastanın kalbini çıkarmadan sol karıncığa yönelik pompalar tasarlandı. Bu pompa 1998’den itibaren başarıyla kullanıma başlandı. Sistem halk arasında çanta kalp olarak tanımlanıyor elektromanyetik motor sistemleri ile çalışıyor. Bu sistemler sayesinde hastaların yaşam süreleri uzadı. Eğer bir hastanın kalbinin hem sağ hemde sol pompa bölgelerinde ağır yetersizlik varsa yani kalp tam anlamıyla iflas etmişse kalp çıkarılıp yerine total yapay kalp cihazı yerleştiriliyor.

Türkiye’de bugüne kadar kaç kişiye bu yöntem uygulandı?

Türkiye’de bu sistemleri ilk kullandığımız 2001’den itibaren toplamda 1000’e yakın hastada kullanıldığını söyleyebilirim. 2012’de bizim de girişimlerimizle cihazların ödemesi SGK kapsamına alındı. Dünyada bu sistemleri sosyal güvence kapsamında ödemeyen çok ülke var. SGK tarafından LVAD dediğimiz sitemlere 200 bin, total yapay kalp için 300 bin TL ödeme yapılıyor.

‘Ruhsatlandırılmış merkezlere ihtiyaç var’

Yapay kalp neden yeterince hastaya kullanılamıyor? Sizce sorun nerede?

ABD’de yılda 4 bin, dünyada 50 bin hastaya yapay kalp takılıyor. Türkiye’de yıllık oran 50-100 hasta arasında değişiyor. Bana göre ihtiyacı olan her hastaya ulaşılamıyor. SGK sadece kalp nakli ruhsatı olan ve genelde 3 büyük şehirde bulunan kalp merkezlerine ödeme yapıyor. Halbuki ülkemizde neredeyse her şehirde kalp ameliyatı yapan 300 civarında merkez var. Artık bu sistemler kalp pili boyutlarına indiğinden kolayca takılabilir hale geldi. Yapay kalp sistemleri takan, ruhsatlandırılmış, cerrahi ekip ve altyapısı yeterli merkezlere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu konuda yasal düzenlemeler şart. Türkiye’de kalp nakil merkezlerine ek olarak sadece yapay kalp sistemleriyle tedavi sunan merkezlerin açılması gerektiğine inanıyorum.

Yapay kalp sistemlerinde önümüzdeki yıllarda nasıl gelişmeler bekliyoruz?

“Bugün kullandığımız yapay kalbin ince elektrik kablosu hastanın cildinden çıktıktan sonra küçük bir kontrol cihazına bağlanmakta, bu cihazın da arkasında bataryalar bulunmakta. Her bir batarya 4-6 saat işlevsellik sağlıyor. Bataryalar yedekli olduğundan kesintisiz çalışma sağlanıyor. Bu sisteme halk arasında çanta kalp deniyor. Yeni geliştirilmekte olan sistemde ise göğüs boşluklarına çanak anten gibi alıcılar koyup dışarından enerjiyi transfer etmek hedefleniyor. Bu şekilde hastanın içindeki pil şarj olacak, enerji depolayacak ve sistem çalışmaya devam edecek. Hastanın giyeceği özel bir yelek ile pil devamlı şarj olacak. Sonraki yıllarda hastanın yaşadığı ortamlara yerleştirilecek wireless sistemlerle içindeki pilin şarj olması ve ceketin kalkması planlanıyor.

Kalp cerrahisinin geleceğinde neler var?

“Kalp cerrahları cerrahlık yanında artık anjiyo yapan, damar içinden müdahale

eden hibrid cerrahlara dönüşüyor. Bunun için donanımlı özel ameliyathanelere sahip

olmak gerekli. Artık yeni bir cerrah tipi ortaya çıkıyor. Dünyada bizim alanımızda üç gelişme yaşanıyor: kalpler, hibrit ameliyathane ve kardiyak hücresel repair teknikleri. 50 yıl sonra laboratuvarda kalp üretip yapay kalp yerine onu kullanacağız ya da hastalıklı bölgenin hücresel tedavi edilmesi söz konusu olacak.

‘Yılda 80 hastaya nakil yapılıyor’

Kalp nakli oranları ne durumda?

Son evredeki kalp yetmezliği yaşayan hastalar genellikle bir yıl içinde  yaşamını kaybediyor. Türkiye’de tahmini 2 milyon kalp yetersizliği yaşayan hasta arasında, 20 bin kişinin kalp yetersizliğinin son evresinde olduğunu tahmin ediyoruz. Bakanlığın kalp nakli bekleyen hastalar listesinde 750 civarında hasta bulunuyor. Yılda 70-80’ine kalp bulunuyor.